Gazi Mahallesi’nde 14 yaşındaki D.G.’yi gaz kapsülüyle ağır yaralayan ardından da hastaneyi basan polisler, bir de dil çıkartıp pişkin pişkin poz verdi.

İstanbul Gazi Mahallesi’nde 14 yaşındaki D.G.’yi gaz kapsülüyle vurarak ağır yaralayan polisler, D.G.’nin tedavi edildiği Gaziosmanpaşa Taksim İlk Yardım Hastanesi’ni de basarak teyzesini gözaltına almaya çalıştı. Hızını alamayan polisler kendilerini görüntüleyen Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Özgür Yılmaz’a pişkin pişkin dil çıkararak poz verdi.

ANF’ye konuşan D.G’nin annesi İlkay Fırat, kızını vuran polislerin hastanede doktorlara yaralamanın gaz kapsülüyle değil taşla gerçekleştiği yönünde rapor yazması için baskı yaptığını söyledi. Bununla da kalmayan polislerin Grup Yorum konserinde ailece çektirdikleri fotoğrafı gösterip, saldırıyı meşrulaştırmaya çalıştıklarına dikkat çekti.

POLİS PEŞ PEŞE GAZ FİŞEĞİ SIKTI

Yenibosna Vali Recep Yazıcıoğlu Orta Okulu’nun 8. Sınıf öğrencisi D.G, önceki gün okul çıkışı hastanede tutulan bir arkadaşını ziyarette için gittiği Gazi Mahallesi’de polisin saldırısının ortasında kaldı. Kaçmaya çalışan D.G, polisin arkasından peş peşe sıktığı gaz fişeklerinden birinin başının sol arka tarafına isabet etmesiyle yere yığıldı. D.G’ye ilk yardım eden Yıldız Sar, yaşananları şöyle anlattı: “Ay diye bir ses geldi. Hemen koştum. D.G. yere düşmüştü başından kan geliyordu. Hemen kucağımıza alıp bir apartmanın girişine soktuk. ‘Midem bulanıyor, başım dönüyor’ demesiyle panik içinde apartmanın zillerine teker teker basıp yardım istedik. Yardımımıza bir kadın koştu ve bizi Özel Gazi Hastanesi’ne götürdü.”

BİR SAAT SEDYEDE BEKLETİLDİ

Buradan Karayolları’ndaki Taksim İlk Yardım Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin acil servisine yetiştirilen D.G., kusmasına rağmen bir doktorun “Risk alamam” tutumu nedeniyle tam bir saat sedye üzerinde bekletildi. CHP milletvekili Aykut Erdoğdu ve Halkın Hukuk Bürosu avukatlarının ısrarlarının ardından ameliyata alındı.

‘BİZ VURDUK DA GÖRMEYE GELDİK’

Olayın duyulması üzerine hastaneye akın eden yakınları da polisin hedefi oldu. Hastane bahçesinde bekleyenlere gaz bombalarıyla saldıran polis, hastaneyi de coplarla bastı. Hastaneye gelen HHB avukatlarından Özgür Yılmaz, sivil polislerin ilk etapta kendilerini aile yakını olarak tanıttığına dikkat çekerek, “Burada ne işliniz var” sorusuna aralarından bir tanesi laubali bir şekilde “Biz vurduk da görmeye geldik” diye karşılık verdiğini söyledi. Daha sonra yaklaşık 20 kadar sivil polisin coplarla acil servisi bastığını belirten Yılmaz, ne oluyor demeye kalmadan polislerin D.G.’nin teyzesinin de aralarında bulunduğu üç kişiyi gözaltına almak istediğini, teyzenin gözaltına alınmasını engel olurken, diğer iki kişiyi ise gözaltına aldığını aktardı.

TEHDİTLER SAVURDU

Bir sivil polisin ortalıkta sürekli gezerek ‘Göreceksiniz’ diye tehdit yağdırdığını vurgulayan Yılmaz, “ Benim fotoğrafımı çektin biliyorum’ demesi üzerine çekmediğimi ama madem fotoğrafının çekilmesini o kadar arzu ediyorsa çekebileceğimi belirtim. ‘Senin de hukukun da a….k…’ diye küfür savuran sivil polisin dilini çıkartıp pişkin pişkin poz verdiğini ekledi.”

POLİSTEN TAŞ MANEVRASI

Hastanenin bahçesinde tek evladının iyileşmesi için dua eden anne İlkay Fırat kızını vuran polislerin suçlarını örtbas etmek için hastanede D.G.’nin gaz kapsülüyle değil taş ile yaralandığını yazmaları için doktorlara baskı yaptığına ifade etti. Kızının arkadaşlarıyla hastaneye gittiğini anlatan anne Fırat, kızının 5 kiloluk okul çantasını göstererek, “Yürüyüşe giden bir insan yanına bu kadar ağır bir çanta alır mı?” diye sitem etti.

Polislerin kızını bilinçli bir şekilde hedef seçmiş olabileceğini de işaret eden anne, sivil polislerin kız kardeşine Grup Yorum konserinde ailece çektirdikleri hatıra fotoğrafını göstererek, ‘Yeğeninin burada ne işin var?’ diyerek saldırısını meşru kılmaya çalıştığını vurguladı. Berkin Elvan’ın anne ve babasının da kendisine desteğe geldiğini aktaran anne, “Bizim çocuklarımızdan ne istiyorlar?” diye sordu. Kızının örnek gösterilen öğrenci olduğunu aktaran anne, “Çocuğumu polis vursun niye okutmuyorum. Evladımın yarını artık belli değil. Benim tek duam yaşaması için” diyerek sorumluların cezalandırılmasını istedi.

HAYATİ TEHLİKE SÜRÜYOR

Beyin kanaması geçiren D.G, peş peşe iki ameliyat geçirdi. Kafasındaki iki kemik alınarak karnına yerleştirilen D.G. yoğun bakımdan çıkarken, bilinci yerinde olsa da hayati tehlikesi sürüyor.