Kobanêli siviller: Biz değil, DAİŞ korksun

Kobanêli siviller: Biz değil, DAİŞ korksun

'Kobanê'de sivil yok' açıklamalarının aksine, halen Kobanê kent merkezinde yaklaşık 2 bin 500, Kobanê'ye 1 kilometre uzaklıktaki Türkiye sınırının hemen dibinde aralarında kadın ve yeni doğmuş bebeklerin de bulunduğu 3 bin kadar kişi yaşam mücadelesi veriyor.

Kobanê kent merkezinde sığınaklarda yaşamaya çalışan siviller, yapılan tüm saldırılara rağmen DAİŞ’ten korkmadıklarını ve kanlarının son damlalarına kadar burada kalacaklarını anlatıyorlar. 

43 gündür DAİŞ’in üç yönden çembere aldığı ve hemen hemen her saat ağır silahlarla saldırdığı Kobanê'de yaşayan ve burayı terk etmeyeceklerini belirten sivillerle sığındıkları evlerde görüşüyoruz. 

İlçe merkezinde aralarında kadın, çocuk, bebek ve yaşlıların da bulunduğu yaklaşık 2 bin 500 kişi yaşıyor.

7 kişilik ailesi ile Kobanê'de yaşayan Abdurahman Mahmut, YPG ve YPJ'ye güvendiklerini ve kenti terk etmeyeceklerini söylüyor. "Kobanê'de sivil yok" açıklamalarının aksine, kendileri gibi yüzlerce ailenin halen ilçe merkezinde olduğunu ve burayı terk etmediklerini belirten Mahmut, "Buradaki kadınlar, çocuklar nedir o zaman? Uzaylı mı bunlar?" diye soruyor. 

İnsanca yaşamak istediklerini isteyen Mahmut, "Biz kendi evimizde, toprağımızda yaşarken saldırıya uğruyoruz. Biz kimseye saldırmadık, kimsenin malına göz koymadık. Bütün dünya da biliyor bu insanlık dışı vahşete karşı karşıya kalan biziz. Ama direneceğiz ve buradan gitmeyeceğiz" diyor. 

Evin çocukları 14 yaşındaki Abdullah, 11 yaşındaki Nadya ve 9 yaşındaki Zehra ile görüşüyoruz. Çocuklar artık bomba seslerine alıştıklarını anlatıyorlar. Elektrik ve sularının olmadığını, buna rağmen ailesiyle burayı terk etmediklerini belirten Abdullah, "Biz buradayız ve gitmeyeceğiz" diyor. 

Yaşanan savaş nedeniyle okula gidemediğini ve okulunu özlediğini belirten Nadya ise ailesi ve arkadaşları ile Kobanê'de yaşamaktan mutlu olduğunu anlatıyor. Eskiden bomba seslerinden korktuğunu, ancak şimdi o korkuyu attığını belirten 9 yaşındaki Zehra ise en 

büyük endişesinin atılacak bir bombanın evlerine isabet etmesi olduğunu ifade ediyor. 

'BİZ DEĞİL, DAİŞ BİZDEN KORKSUN'

Evinin bahçesinde sac ekmeği yaparken görüştüğümüz 23 yaşında ve iki çocuk annesi Narin Muhammed, Kobanê'yi terk etmeyeceklerini ve burada yaşamaktan korkmadıklarını belirterek, "Biz değil, DAİŞ bizden korksun" diyor. 

İNSANIN VADESİ NEREDE DOLARSA ORADA ÖLÜR'

Kobanê'yi terk edip mülteci durumuna düşenlerin kötü şartlarda yaşadıklarını duyduğunu ifade eden Narin "Onların da zamanla döneceğine inanıyorum. İnsanların vadesi nerede dolarsa orada ölür. Vademiz burada dolmuşsa burada öleceğiz. İstediğiniz kadar düşmandan kaçın: Allah karar vermişse, nerede olursanız olun Azrail sizi bulur" diyerek hem kendisinin, hem de çocuklarının artık savaşla yaşamaya alıştıklarını ifade ediyor. 

'BİZİM KANIMIZ ÖLENLERİN KANINDAN DAHA DEĞERLİ DEĞİL'

Kobanê'de Mışit mahallesinin sokaklarında dolaşırken 61 yaşındaki Naile Ahmed ile karşılaşıyoruz. Çocukları, iki gelini ve 3 torunu ile Kobanê'de kaldıklarını anlatıyor. DAİŞ’ten korkmadığını ve ölene kadar da burada kalacaklarını belirten Ahmed şunları anlatıyor: "Bizim kanımız burada savaşarak ölenlerin kanından daha değerli değil. 

Burada siviller yok diyorlar, gelip görsünler o zaman. Buradaki bebekler, beş ve altı yaşındaki çocuklar silahlı mı, görüyor musunuz? Hamile kadınlar, yeni doğum yapan kadınlar var. Kobanê'de sivil yok diyenler doğru bilgi vermiyor. Kobani’den ayrılmayacağız. Evde eşim yatalak. Buradan gitmek isteyenler oldu, ama biz öleceksek kenti toprağımızda ölelim dedik. Sadece bu mahallede bizimle birlikte yüzlerce kişi var. Bizler ölenlerden iyi değiliz. 7 aylık torunum var. 4 ve 7 yaşında başka torunlarım var."

'ÇOCUKLAR ATILAN HAVANLARI SAYIYOR'

Eşi ve 11 çocuğu ile Kobanê'de kalan 64 yaşındaki Ali Saadi Abdullah da, DAİŞ’in tank ve havan atışlarına rağmen buradan ayrılmayacaklarını anlatıyor. Hemen hemen her gece mahallelerine ve Kobanê içine ağır silahlarla saldırı yapıldığını, artık çocuklarının atılan havanların sayısını saydıklarını belirtiyor. 

Ali Saadi Abdullah, "İşte yaşadığımız durumu görüyorsunuz" diyerek ilçede yaşayan sivilleri gösteriyor. Saldırılara ve ölümlere rağmen Kobanê'yi terk etmeyeceklerini belirten 4 çocuk annesi Cemile Mahmut da, YPG'nin kendilerini koruduğunu ve onlar sayesinde güven içinde olduklarını anlatıyor. Yüzlerce ailenin kısmen yıkılmış, kapı ve pencereleri kalmayan evlerde yaşadığını ifade eden Cemile Mahmut, kışın yaklaşması nedeniyle yakıt olmayan ilçede soğuk altında kalacaklarını belirterek, dünya ülkelerinin kendilerine insani yardım ulaştırmasını istiyor. Savaş nedeniyle okullarının kapandığını ve arkadaşlarının kimisinin Türkiye'ye, kimisinin de sınır hattında oluşturulan bölgeye gittiğini belirten 10 yaşındaki Hanım Mahmut ise, Kobanê'de kalanlarla görüştüğünü ve onlarla oyun oynadığını anlatıyor. Hanım, gittiği okulun da IŞİD'in havan saldırısı sonucu yıkıldığını ifade ediyor. 

'DİRENMEKTEN BAŞKA ŞANSIMIZ YOK'

Şu an Kobanê'de yaşayanların ilaç, su ve yiyecek sorunu olduğunu belirten 55 yaşında ve 8 çocuk babası Osman Ezo da, her şeye rağmen Kobanê'de yaşayacaklarını anlatıyor. "Bütün dünya çok iyi bilsin ki, temiz olan hiçbir zaman kirlenmez. IŞİD ise kirlidir ve o kiri Kobanê'ye sokmayacağız" diyor. IŞİD'in havan ve tank saldırısı sonucu iki çocuğunun yaralandığını ve şu anda Türkiye'de tedavi gördüklerini belirten Ezo, Biz direniyoruz. Bizim kimsenin toprağında, malında, namusunda gözümüz yok. Ancak başkasının bize karşı böyle bir düşüncesi varsa, bizim de direnmekten başka şansımız yok" diyor. 

KOBANÊ BİZİM ANAMIZDIR'

Kobanê'de halen çocuk ve kadınların da bulunduğu binlerce sivilin her şeye rağmen direndiğini ve burayı terk etmediklerini anlatan Ezo, saldırılar sonrasında Türkiye'ye gidenlerin zaman zaman geri döndüğünü, kalanların da geri dönerek kendileri ile birlikte yaşamasını isteyerek şunları söylüyor: "Kobanê bizim anamızdır. İnsan hiç anasını terk eder mi?"