Auschwitz ‘muhasebecisi’ mahkeme önünde

İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Yahudi Soykırımı’nda yer alan kişilerin yargılanmasına 70 yıl aradan sonra devam ediliyor.

İkinci Dünya Savaşı sırasındaki Yahudi Soykırımı’nda yer alan kişilerin yargılanmasına 70 yıl aradan sonra devam ediliyor. Auschwitz Toplama Kampı’nda muhasebeci olarak görev aldığı bilinen Oskar Gröning, ‘ağır cinayet suçuna ortaklık etme’ suçlamasıyla bugün Lüneburg’da hakim önüne çıkıyor.  

1,1 milyon Yahudinin katledildiği kamptaki cinayetlere katılmadığını savunan Gröning, kampta işlenen katliamlar nedeniyle birkaç kez cepheye gitme talebinde bulunmuş ve bu talebi reddedilmişti.

Oskar Gröning, Auschwitz’e getirilen kişilerin üzerlerindeki paralara el koyma, düzenleme ve Berlin’e transferde rol almıştı. 1944’de cepheye gönderilen Gröning, savaşın bitiminden bir ay sonra teslim olan birliğiyle birlikte İngilizlerce tutuklandı.

1948 yılında serbest bırakılan Oskar Gröning’in bu dönemden sonra ‘normal bir hayat’ sürmeye devam ettiği ve evlenerek iki çocuğunun olduğu biliniyor.

Gröning’in iddiasına göre, Nazi geçmişiyle yüzleşmesi 1985 yılında gerçekleşiyor. O dönemde bir arkadaşı tarafından kendisine Yahudi Soykırımı’nı inkar eden bir kitap verilen Gröning, kitabı iade ederek “Oradaydım. Hepsi gerçek” demişti.

Bu olaydan sonra anılarını yazmaya başlayan Oskar Gröning, 2003 yılında BBC’deki bir belgeselde tanık olarak yer alıyor. Gröning, daha sonra Alman medyasında yer alan ifadelerinde de Auschwitz’de yaşananları anlatmıştı.

Yargılanmamak için sağlık sorunlarına sığınmadığı bilinen Gröning, soykırımda rol almadığını savunmuştu. Gröning, “kendi rolümü mekanizmanın küçük dişlisi olarak tarif ederdim. Eğer bunu suç olarak kabul ederseniz, ben suçluyum. Ancak hukuki açıdan ben mahsumum” demişti.

Eski SS üyesi, 2005 yılında Der Spiegel dergisine verdiği bir röportajda, “hiçbir zaman iç huzuru bulamadım” sözleriyle de Auschwitz’de yaşananları unutamadığını da söylemişti.

94 yaşındaki Oskar Gröning’e yönelik iddianamede 300 bin kişinin katline ortak olmak ve en az bir kez kamp girişinde zorla çalıştırılacak kişilerin ‘seçimine’ iştirak ettiği savunuluyor. Auschwitz’de çalışmaya elverişli olarak kabul edilmeyen kişilerin ya direkt öldürüldüğü yada değişik yöntemlerle ölüme terkedildiği de biliniyor.