Arap Birliği ülkelerinin Genelkurmay Başkanları Çarşamba günü Mısır'da bir araya gelerek, ortak bir askeri gücün hayata geçirilmesini tartışacak.

Mart ayı sonunda Mısır'da yıllık zirve için toplanan Arap Birliği liderleri, özellikle "terörist" gruplarla mücadele adı altında ortak bir güç oluşturulmasını onaylamıştı.

Fransız haber ajansına konuşan Arap Birliği'nden bir yetkili, genelkurmay başkanlarının Çarşamba günü Kahire'de toplanacağını söyledi. Toplantıda, ortak bir gücün bileşimi, eylem mekanizmaları ve bütçesinin ele alınacağı belirtildi.

Bu toplantıdan çıkan sonucun, üç ay içerisinde savunma ve dışişleri bakanlarının bir araya geldiği Arap Birliği Savunma Konseyi tarafından onaylanması gerekecek.

Arap Birliği aylardan beridir, ortak bir askeri gücün oluşturulmasını acil bir ihtiyaç olarak öne sürüyor. Gerekçe ise Irak ve Suriye'de geniş bir alanı işgal eden, Libya ve Mısır'da Sina'ya yayılan DAİŞ'e karşı mücadele.

Mısır Devlet Başkanı Abdul Fetah El Sisi bu projenin hayata geçirilmesinde ısrar ediyor. Bölgenin en önemli ve en donanımlı ordularından birine sahip olan Mısır'ın, kurulacak ortak gücün bel kemiğini oluşturacak.

Arap ülkeleri ortak gücün ilk denemesini Yemen'de yaptı. 26 Mart'tan bu yana Suudi Arabistan öncülüğündeki Arap Koalisyonu, Şii Husileri bombalıyor. Sünni Arap ülkeleri, İran'ın bölgedeki etkisinin yayılmasından endişe ediyor.

BAĞDAT PAKTI MI GÜNCELLENİYOR?

Askeri uzmanlar, Arap Birliği'nin oluşturacağı ortak askeri gücü "Bağdat Paktı'nın modern versiyonunu oluşturmak olarak ifade ediyor.

Bağdat Paktı, Birleşik Krallık tarafından eski sömürgeleri ile kurulmuştu. Bir Pentagon stratejisi olarak değerlendirilen bu güç, "Arap Natosu" olarak da görülüyor.

Bazı uzmanlar, ABD'nin bu sayede Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki askeri güçlerini geri çekerek, Çin'e karşı Uzak Doğu'ya konumlandırmak istiyor.

Yaşanan gelişmeler ABD Başkanı Barack Obama'nın, 6 Şubat 2015'teki ulusal güvenlik konuşmasını hatırlattı.

Obama şunları söylemişti: "(Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da) Uzun vadeli bir istikrar, Amerika Birleşkik Devletleri'nin askeri gücünün kullanımı ve varlığından daha fazlasını gerektiriyor. Kendi kendilerini savunabilecek ortakları zorunlu kılıyor. Bu nedenle, İsrail'in nitelikli askeri ilerlemesi dahil olmak üzere İsrail'in güvenliğine olan sarsılmaz angajmanımızı sürdürürken, İsrail, Ürdün ve Köfez'deki ortaklarımızın tüm saldırıları caydırma kapasitesine yatırım yapıyoruz."